
İlişkilerde Gerçek Sevgi ve Menfaat Sınavı
Son günlerde sosyal medyada sıkça karşımıza çıkan bir replik var:
“Hizmetini tamamlayan kişileri hayatından çıkar.”
Sanki çevremiz insan değil de, kiralanmış hizmetliler kulübü.
İlişkileri “iş bitirme” belgeleriyle değerlendiriyor, patron edasıyla dostluk, müşteri mantığıyla sevgi kuruyoruz.
İnsan ilişkilerini de birer müşteri memnuniyeti anketine çevirmeyi başardık.
Bravo bize!
Sevgiye bile ölçü biçer olduk artık:
Bir birim ilgiye kaç gram yardım düşer?
Bir gram hizmet, kaç birim bağlılık eder?
Ölçüm birimi nedir peki?
Menfaat.
Ve bunu "kişisel gelişim" diye pazarlıyoruz.
Ama gerçek ile yapayı ayırmanın üç altın testi hâlâ geçerliliğini koruyor:
1. Ayrılık anı testi:
O "çok seven" kişi, çıkarı bittiğinde birden bir canavara dönüşüyorsa — işte maskenin düştüğü andır.
Gerçek sevgi, veda ile kirlenmez.
2. Zor zaman testi:
Hastalık, parasızlık, yalnızlık…
O “hep yanındayım” diyen dostlar, birdenbire buhar olur.
İşler yoluna girince dönerler — klasik replikle:
“Ay canım, hiç sorma, ben de çok yoğunum bu aralar…”
3. Yardım çağrısı testi:
Bir ihtiyacını söylersin, doğrudan.
Ama oralı bile olmaz.
Çünkü senin dosyan çoktan “tamamlandı” statüsüne alınmıştır.
İlişkilerdeki yapaylığı besleyen bir başka şey de katılaşmış kalplerin terazisidir.
Kur’an’da Firavun’un kalbinden bahsedilirken şöyle denir:
“Kalpleri taş gibi, hatta taştan da katıdır.” (Bakara, 74)
Taş bile su sızdırır ama mühürlenmiş bir kalp, ışığı bile geçirmez.
Ve işte o terazide, bir kefede aşk, diğerinde çıkar durduğunda, görünürde denge vardır belki ama ruh çoktan eğrilmiştir.
Çünkü katılaşan kalp, sevgiyi ölçmeye, dostluğu tartmaya başlar.
İnsan, fark etmeden firavunlaşır: Her şeyi kendi menfaat terazisiyle tartar.
Gerçek olan ne tartılır, ne biçilir.
Çünkü hakikatin terazisi Hakk’tır.
Onun terazisinde ne gösteriş ağır basar, ne menfaatin gramı geçer.
Orada ölçü ihlastır, samimiyettir, vefadır.
Kalbinle ne koyduysan o teraziye, sadece o kalır.
Söz değil, öz tartılır. Görüntü değil, niyet biçilir.
Ve hakikat, öyle bir hakemdir ki; kimseyi aldatmaz, herkesin iç yüzünü bilir.
O yüzden dostluk da sevgi de orada sınanır, zamanla değil, gerçeklikle onaylanır.
Menfaat terazisinde şekil değiştiren sevgiler, Hakk’ın terazisinde hiçbir ağırlık çekmez.
Müddessir 20, ne de güzel söyler:
“Kahrolası, nasıl da ölçtü biçti!”
İnsanoğlunun sevgiye bile cetvel çektiği çağda, yeniden hatırlamalıyız:
Her gerçek ölçülemez; hele ki kalbe ve vicdana dair olanlar.
Hakikat, yalnızca Hakk’ın terazisinde bulunur.
Ve o terazi asla şaşmaz.
~ Hande Dengim B.
Yorum Ekleyin